a pigment or coloring substance

listen to the pronunciation of a pigment or coloring substance
English - Turkish

Definition of a pigment or coloring substance in English Turkish dictionary

paint
boya

Neden bankı kırmızıya boyadın? - Why did you paint the bench red?

Neden bankı kırmızıya boyadın? - Why did you paint the bank red?

paint
düzgün
paint
{f} makyaj yapmak
paint
{i} makyaj

Sana makyaj yapmamı ister misin? - Do you want me to paint you?

Çoğu kadın makyajlı oldukları kadar genç değil. - Most women are not so young as they are painted.

paint
{f} resmetmek
paint
resmini yapmak
paint
paintboxboya kutusu
paint
yağlıboya

Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor. - Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.

paint
resmet/boya
paint
paint brushboya fırçası
paint
{f} fondöten sürmek
paint
(Bilgisayar) boyama

Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi. - Tom's bicycle was blue before he painted it red.

John kapıyı boyamaktadır. - John has been painting the door.

paint
boyanmak
paint
{f} -i boyamak
paint
{i} allık
paint
boya ile resmini yapmak
paint
{i} özsu
English - English
paint
a pigment or coloring substance

    Hyphenation

    a pig·ment or col·or·ing sub·stance

    Turkish pronunciation

    ı pîgmınt ır kʌlırîng sʌbstıns

    Pronunciation

    /ə ˈpəgmənt ər ˈkələrəɴɢ ˈsəbstəns/ /ə ˈpɪɡmənt ɜr ˈkʌlɜrɪŋ ˈsʌbstəns/
Favorites