a piece or lock of curling hair; a ringlet

listen to the pronunciation of a piece or lock of curling hair; a ringlet
English - Turkish

Definition of a piece or lock of curling hair; a ringlet in English Turkish dictionary

curl
{i} bukle

Saçımı bukle yapmak çok zaman alıyor. - Curling my hair takes a lot of time.

O, saçlarını bukleleli tutar. - She keeps her hair in curls.

curl
{f} kıvırmak
curl
{i} kıvırma
curl
{f} kıvrılmak
curl
rotasyonel
curl
pürçek
curl
ondüle yapmak
curl
dolam
curl
bükülmek
curl
kıvrılarak/dönerek hareket etmek
curl
helezon
curl
kıvrım
curl
{f} kıvır

Papua Yeni Gine'de yaşayan birçok Melanezyalının çok kıvırcık saçları vardır, değil mi? - Most of the Melanesians living in Papua New Guinea have very curly hair, don't they?

Bigudilerle saçını kıvırcık yaptı. - She curled her hair with curlers.

curl
{f} kıvırcık olmak
curl
{i} büklüm
curl
{i} saç lülesi
curl
{i} lüle
curl
{f} bükmek
English - English
curl
a piece or lock of curling hair; a ringlet
Favorites