a piece of wood, table, deck, court held, victuals

listen to the pronunciation of a piece of wood, table, deck, court held, victuals
English - Turkish

Definition of a piece of wood, table, deck, court held, victuals in English Turkish dictionary

board
ekmek

Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim. - I ordered a new cutting board from a catalog.

board
{f} tahta döşemek
board
not tahtası
board
{i} sofra
board
ilan tahtası
board
oyun tahtası
board
tahtayla kaplamak
board
yönetim kurulu

Mike yönetim kurulunda tek erkek. - Mike is the only man on the board.

Judy yönetim kurulunda tek kadın. - Judy is the only woman on the board.

board
pansiyoner olarak almak/kalmak
board
kalas
board
sahne
board
geminin yanı veya bordası
board
{i} meclis
a piece of
bir parça

Ben bir parça bagaj satın aldım. - I bought a piece of baggage.

Tom kız kardeşine bir parça kek kesti. - Tom cut his sister a piece of cake.

board
{i} kurul

Mike yönetim kurulunda tek erkek. - Mike is the only man on the board.

Judy yönetim kurulunda tek kadın. - Judy is the only woman on the board.

board
{f} pansiyoner
board
{i} kereste, tahta
board
{i} heyet
board
(Avrupa Birliği) idare meclisi, kurul
board
{i} tahta

O, tahtaya bir çivi çaktı. - He drove a nail into the board.

Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı. - The fisherman saved himself by means of a floating board.

board
{f} pansiyoner olarak kalmak
English - English
{n} board
a piece of wood, table, deck, court held, victuals
Favorites