a piece of secret history

listen to the pronunciation of a piece of secret history
English - Turkish

Definition of a piece of secret history in English Turkish dictionary

anecdote
{i} anekdot

Espirili bir anekdot ile dersine başladı. - He began his lecture with a humorous anecdote.

Ben o anekdottan çok etkilendim. - I was very influenced by that anecdote.

anecdote
fıkra

Onun fıkraları hepimizi eğlendirir. - Her anecdotes amuse us all.

anecdote
kısa öykü
anecdote
kısa hikaye

Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır. - My grandfather tells hundreds of anecdotes.

a piece of
bir parça

Tom kız kardeşine bir parça kek kesti. - Tom cut his sister a piece of cake.

Bana bir parça bilgi getirdi. - He brought me a piece of information.

anecdote
Anekdot, kısa hikâye, menkıbe, fıkra
anecdote
{i} hikâye

Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır. - My grandfather tells hundreds of anecdotes.

anecdote
(isim) fıkra, hikâye, kısa hikâye, anekdot
English - English
{n} anecdote
a piece of secret history

    Hyphenation

    a piece of se·cret his·to·ry

    Turkish pronunciation

    ı pis ıv sikrıt hîstri

    Pronunciation

    /ə ˈpēs əv ˈsēkrət ˈhəstrē/ /ə ˈpiːs əv ˈsiːkrət ˈhɪstriː/
Favorites