English - Turkish
Definition of a piece of material used to cover a wound in English Turkish dictionary
- patch
- yama
Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
-When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.
Bugünlerde, insanlar nadiren kendi dirsek ve dizleri üzerinde yamalar giymektedir.
-These days, people rarely wear patches on their elbows and knees.
- patch
- {i} arsa
- patch
- onarma
- patch
- ek
- patch
- (Avcılık) namlu temizleme bezi
- patch
- uzlaşmalı
- patch
- yamamak
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
-My mother had to patch my pants.
- patch
- yama yapmak
- patch
- (değişik renkte) yer/parça
- patch
- küçük bitki yetiştirme
- patch
- {f} yama yap
- a piece of
- bir parça
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
-I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
-Tom cut his sister a piece of cake.
- patch
- {i} yüze takılan siyah tül
- patch
- {f} yamamak, yamalamak, yama vurmak
- patch
- yapıştırma ben
- patch
- uzlaşmak
- patch
- patch cord bağlama teli
- patch
- (fiil) yamamak
- patch
- {i} benek
Related Terms
English - English
Definition of a piece of material used to cover a wound in English English dictionary
- patch
a piece of material used to cover a wound
Hyphenation
a piece of ma·te·ri·al used to co·ver a woundTurkish pronunciation
ı pis ıv mıtîriıl yuzd tı kʌvır ı waundPronunciation
/ə ˈpēs əv məˈtərēəl ˈyo͞ozd tə ˈkəvər ə ˈwound/ /ə ˈpiːs əv məˈtɪriːəl ˈjuːzd tə ˈkʌvɜr ə ˈwaʊnd/
Resimler
Favorites