a piece of faeces that floats

listen to the pronunciation of a piece of faeces that floats
English - Turkish

Definition of a piece of faeces that floats in English Turkish dictionary

floater
devlet tahvili
floater
kurucu
a piece of
bir parça

Ben bir parça bagaj satın aldım. - I bought a piece of baggage.

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var. - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.

floater
sahile vurmuş ceset
floater
{i} hata
floater
{i} aptallık
floater
bir işten öbür işe geçen kimse
floater
{i} yüzen şey
floater
çeşitli yerlerde kanuna aykırı olarak oy kullanan kimse
floater
yüzen kimse veya şey
floater
{i} sağlam hisse senedi
floater
{i} sürekli iş değiştiren kimse
floater
{i} enayilik
floater
yüzen/yüzdüren
English - English
floater
a piece of faeces that floats
Favorites