O, fren pedaline bastı.
- He pressed the brake pedal.
John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk.
- John put his foot on the brake and we stopped suddenly.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
O, zamanında fren yapmadı ve bir ağaca çarptı.
- He didn't brake on time, and ran into a tree.
Araba sürmeden önce frenleri kontrol edin ve ayarlayın.
- Check and adjust the brakes before you drive.
Bisikletimin frenlerini ayarlattım.
- I had the brakes of my bicycle adjusted.
Fren çalışmayı durdurdu.
- The brake stopped working.
John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk.
- John put his foot on the brake and we stopped suddenly.