Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Tom Mary ve John'a biraz patates cipsi sundu.
- Tom offered Mary and John some potato chips.
Patates cipsi senin için iyi değildir.
- Potato chips are not good for you.