Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
- We are cut from the same cloth.
O bir yarda kumaş satın aldı.
- She bought a yard of cloth.
Mayuko tabloyu bir bezle sildi.
- Mayuko wiped a table with a cloth.
Kız bir parça bezden bir bebek yaptı.
- The girl made a doll out of a piece of cloth.
Onlar masaya örtü örttüler.
- They covered the table with a cloth.
Masaya bir örtü serdi.
- She spread a cloth over the table.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.