Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var.
- There are sparks flying out of the electric socket.
Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir.
- Flying kites can be dangerous.
Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.
- Flying a kite can be dangerous.
Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
- Driving in the dark feels like flying!
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
- If I had wings to fly, I would have gone to save her.