a piece of canvas that covers the opening at the front of a tent

listen to the pronunciation of a piece of canvas that covers the opening at the front of a tent
English - Turkish

Definition of a piece of canvas that covers the opening at the front of a tent in English Turkish dictionary

fly
{i} uçuş

Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı. - There were a lot of annoying insects flying around.

Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var. - There are sparks flying out of the electric socket.

fly
{i} olta sineği
fly
(Tekstil) uçuntu
fly
uçurmak

Bir helikopteri uçurmak kolay değildir. - Flying a helicopter isn't easy.

Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying kites can be dangerous.

fly
uçmak

Zürih'ten Boston'a uçmak sekiz saat sürer, ancak dönüş için sadece altı. - It takes eight hours to fly from Zurich to Boston, but only six for the return trip.

Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim. - If I had wings to fly, I would have gone to save her.

fly
tüymek
fly
-den kaçmak
fly
uçup gitmek
fly
jet gibi gitmek
fly
beysbol vurulup havaya kaldırılan top
fly
{f} kaçmak
fly
{i} açıkgöz
fly
{f} atlayarak aşmak
fly
(fiil) uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
fly
{f} çok çabuk gitmek
fly
{f} atılmak
fly
(Tıp) İki kanatlı küçük böcek, sinek
fly
sürat regülatorü
fly
{f} firar etmek
English - English
fly
a piece of canvas that covers the opening at the front of a tent

    Hyphenation

    a piece of can·vas that co·vers the o·pen·ing at the front of a tent

    Turkish pronunciation

    ı pis ıv känvıs dhıt kʌvırz dhi ōpınîng ät dhi frʌnt ıv ı tent

    Pronunciation

    /ə ˈpēs əv ˈkanvəs ᴛʜət ˈkəvərz ᴛʜē ˈōpənəɴɢ ˈat ᴛʜē ˈfrənt əv ə ˈtent/ /ə ˈpiːs əv ˈkænvəs ðət ˈkʌvɜrz ðiː ˈoʊpənɪŋ ˈæt ðiː ˈfrʌnt əv ə ˈtɛnt/
Favorites