susamaktan kendimi alamıyorum
- I can't help being thirsty.
Pınarda susuzluklarını giderdiler.
- They satisfied their thirst at the spring.
Tom susuzluktan ölüyordu.
- Tom was dying of thirst.
Çok susadım. Bir fincan kahve istiyorum.
- I am thirsty. I would like to have a cup of coffee.
Sadece susadığında su iç; bir günde 8 bardak içmek efsanedir.
- Drink water only when you are thirsty; drinking 8 glasses a day is only a myth.
Tom Mary'ye içecek bir şey teklif etti ama o susamadığını söyledi.
- Tom offered Mary something to drink, but she said she wasn't thirsty.
susamaktan kendimi alamıyorum
- I can't help being thirsty.