Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.
- They wanted to give Koko a new pet.
Hiç evcil hayvanın var mı?
- Do you have any pets?
Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.
- When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
Bir evcil hayvan olarak o bir papağan besler.
- She keeps a parrot as a pet.
Tom öğretmenin gözdesi.
- Tom is the teacher's pet.
O, bir öğretmenin gözdesi.
- She is a teacher's pet.
Tom köpeğini okşamak için eğildi.
- Tom bent down to pet his dog.
Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.
- Tom reached down to pet his dog.
Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.
- Tom reached down to pet his dog.
Onların köpeğini okşamıyorum.
- I'm not petting their dog.
Sen öğretmenin sevgilisisin.
- You're the teacher's pet.
There was something ludicrous, even more, unbecoming a gentleman, in leaving a friend's house in a pet, with the host's reproaches sounding in his ears, to be matched only by the bitterness of the guest's sneering retorts.
... radio, radar, microwaves, not to mention MRI scans, PET scans, x-rays. In other words, ...
... a PET scan any again this it's finding somewhere else ...