Bu el yapımı eşyalar kalite olarak farklıdır.
- These hand-made articles differ in quality.
Bu eşyalar satılık değildir.
- These articles are not for sale.
Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.
- These articles are all exempt from duty.
Bir makale yazıyorum.
- I am writing an article.
Makale Fransızca yazılmış.
- The article was written in French.
Bu makale hakkında düşündüklerini lütfen bana söyle.
- Please tell me what you think about this article.
O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
- That's the computer he used to write the article.
İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır.
- Nouns, pronouns, verbs, adjectives, adverbs, articles, prepositions, conjunctions, and interjections are the parts of speech in English.
Lütfen dersle ilgisi olmayan her şeyi çantana koy.
- Please place all articles not related to the lesson inside your bag.
Çantasında çeşitli şeyler var.
- There are a variety of articles in her purse.
Japonya umarım anayasasının 9. maddesine uyar.
- I hope that Japan will abide by Article 9 of her Constitution.
Sözleşme maddesini yine oku.
- Read the article again.
He had to focus on the mission, staying alive and getting out, not on the sexy number rubbing up against him.
Action, brotherman! Action is what we need! Direct, coldblooded action!.
See.
You lucky dog!.
... My mother's the kind of person that will give you the shirt ...
... you know, wrote with this person, and -- because then what if it doesn't make it on the record? ...