a person whose occupation is teaching

listen to the pronunciation of a person whose occupation is teaching
English - Turkish

Definition of a person whose occupation is teaching in English Turkish dictionary

teacher
öğretmen

Yumi öğretmen olacak. - Yumi will become a teacher.

Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz? - Are you a teacher or a student here?

instructor
öğretim elemanı
instructor
(Askeri) uçuş öğretmeni
instructor
öğretmen

Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor. - My driving instructor says I should be more patient.

Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor! - I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast!

instructor
asistan/öğretmen
instructor
{i} okutman
instructor
eğitmen

Sizde benim otoriter bir eğitmen olduğumu bilseniz iyi olur. - You may as well know that I am a strict instructor.

Tom'da iyi bir eğitmen. - Tom is also a good instructor.

instructor
(Eğitim) Öğretim üyesi
teacher
öğretmen.bildirici.sınıf kurucusu

spr :D.

instructor
{i} doçent [amer.]
instructor
(isim) öğretmen, eğitmen, okutman, doçent [amer.], öğretim üyesi
instructor
{i} asistan; okutman
teacher
{i} öğretmen, hoca
teacher
teacher bird çömlekçi kuşu
teacher
(isim) öğretmen, hoca
English - English
instructor
teacher
a person whose occupation is teaching

    Hyphenation

    a per·son whose oc·cu·pa·tion I·s teach·ing

    Turkish pronunciation

    ı pırsın huz äkyıpeyşın îz tiçîng

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞oz ˌäkyəˈpāsʜən əz ˈtēʧəɴɢ/ /ə ˈpɜrsən ˈhuːz ˌɑːkjəˈpeɪʃən ɪz ˈtiːʧɪŋ/
Favorites