a person who tells stories

listen to the pronunciation of a person who tells stories
English - Turkish

Definition of a person who tells stories in English Turkish dictionary

teller
{i} banka memuru
teller
{i} söyleyen
teller
(Ticaret) kasiyer
teller
{i} anlatan
teller
anlatıcı

Oğlum bir Rakugo hikaye anlatıcısı olmaya çalıştı. - My son tried to become a rakugo story teller.

Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı. - My son tried to become a teller of funny stories.

teller
söyleyen kimse
teller
oy sayıcı
teller
haber veren
teller
banka veznedarı
teller
kasa memuru
teller
tellershipveznedarlık
teller
sayım görevli/kasa memur
teller
{i} anlatan/söyleyen kimse, anlatıcı
teller
{i} (bankada) veznedar
teller
{i} veznedar

Peter gerçek bir veznedardır. - Peter is a truth teller.

teller
bir mecliste oylan sayan kimse
teller
(Askeri) OYLARI SAYMAK İÇİN GÖREVLENDİRİLEN ŞAHIS
English - English
teller
a person who tells stories

    Hyphenation

    a per·son who tells stories

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu telz stôriz

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈtelz ˈstôrēz/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈtɛlz ˈstɔːriːz/
Favorites