Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a person who talks when you wish him to listen

listen to the pronunciation of a person who talks when you wish him to listen
English - Turkish

Definition of a person who talks when you wish him to listen in English Turkish dictionary

bore
{f} bunaltmak
bore
sıkmak

Canınızı sıkmak istemiyorum. - I don't want to bore you.

Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum. - I don't want to bore you by repeating things you already know.

bore
sondaj deliği
bore
usanç vermek
bore
başını ağrıtmak
bore
büyük gel dalgası
bore
{i} can sıkıcı
bore
oyuk
bore
delgi
bore
delik
bore
{f} kafa uzatmak (at)
bore
{i} oyu

Mary oyundan sıkılmış gibi görünüyor. - Mary seems to be bored with the game.

Tüm öğleden sonra video oyunlarından sıkılmadın mı? - Do you not get bored of videogames all afternoon?

bore
{i} kalibre
bore
{f} kabak tadı vermek
bore
met dalgası
bore
(fiil) sıkmak, can sıkmak, bunaltmak; daraltmak, delmek, delik açmak, oymak; kabak tadı vermek; sondaj yapmak, kafa uzatmak (at)
bore
{f} sondaj yapmak
bore
delik/sonda/dalga/sıkıntı
bore
boru
bore
{f} daraltmak
English - English
bore
a person who talks when you wish him to listen

    Hyphenation

    a per·son who talks when you wish him to lis·ten

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu tôks hwen yu wîş îm tı lîsın

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈtôks ˈhwen ˈyo͞o ˈwəsʜ əm tə ˈləsən/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈtɔːks ˈhwɛn ˈjuː ˈwɪʃ ɪm tə ˈlɪsən/
Favorites