Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a person who takes a position in the political center

listen to the pronunciation of a person who takes a position in the political center
English - Turkish

Definition of a person who takes a position in the political center in English Turkish dictionary

moderate
ılımlı

Tom ılımlı içicidir ama babası bir balık gibi içer. - Tom's a moderate drinker, but his father drinks like a fish.

Ilımlı egzersiz yapmak sizi sağlıklı tutacaktır. - Taking moderate exercise will keep you healthy.

moderate
{f} başkanlık etmek
moderate
{s} ölçülü

Ölçülü egzersiz yapmak size iyi gelecektir. - Taking moderate exercise will do you good.

Ölçülü düzeyde egzersiz yapmak sağlık için yararlıdır. - Taking moderate exercise is good for the health.

moderate
ne az ne çok olan
moderate
hafifletmek
moderate
orta

Akşamları orta derecede egzersiz uyumaya yardım eder. - Moderate exercise in the evening helps induce sleep.

Ben her zaman orta hızda araba sürerim. - I always drive at a moderate speed.

centrist
merkezci

Birçok yorumcu, Obama'yı merkezci olarak kabul eder. - Many commentators regard Obama as a centrist.

moderate
orta seviyede, yeterli
moderate
moderatenessılımlılık
moderate
{f} yumuşatmak
moderate
ılımlı olarak
moderate
{s} vasat
moderate
ölç

Ölçülü düzeyde egzersiz yapmak sağlık için yararlıdır. - Taking moderate exercise is good for the health.

İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir. - Good health consists of proper eating and moderate exercise.

moderate
orta dereceli

Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler. - Moderate exercise will refresh both mind and body.

moderate
ölçülü/orta
moderate
görüşleri aşırıya kaçmayan
moderate
{s} orta; ne büyük ne küçük olan; ne az ne çok olan: He's a moderate eater. O ne az ne çok yer
moderate
moderately mutedil olarak
moderate
azaltmak
English - English
moderate
centrist
a person who takes a position in the political center

    Hyphenation

    a per·son who takes a po·si·tion in the po·li·ti·cal cen·ter

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu teyks ı pızîşın în dhi pılîtıkıl sentır

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈtāks ə pəˈzəsʜən ən ᴛʜē pəˈlətəkəl ˈsentər/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈteɪks ə pəˈzɪʃən ɪn ðiː pəˈlɪtəkəl ˈsɛntɜr/
Favorites