a person who smokes tobacco

listen to the pronunciation of a person who smokes tobacco
English - Turkish

Definition of a person who smokes tobacco in English Turkish dictionary

smoker
sigara içen

Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir. - Smokers are asked to occupy the rear seats.

Amcam çok sigara içen biridir; tütün onun için kaçınılmazdır. - My uncle is a very heavy smoker; tobacco is indispensable to him.

smoker
(Tıp) Tütün içen
smoker
(Arılık) körük
smoker
içici

Tom hayatının çoğunda ağır bir sigara içicisiydi. - Tom was a heavy smoker most of his life.

Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı. - It transpired that fire was caused by a careless smoker.

smoker
çilim çekenlere ayrılmış vagon
smoker
çilim çeken kimse
smoker
çilimkeş
smoker
{i} arıcı körüğü
smoker
sigara içip sohbet edilen toplantı
smoker
çok sigara içenlerin boğazına arız olan hastalık
smoker
smokers heart tıb
smoker
çok sigara içenlerin kalbine arız olan hastalık
smoker
tütün

Amcam çok sigara içen biridir; tütün onun için kaçınılmazdır. - My uncle is a very heavy smoker; tobacco is indispensable to him.

smoker
{i} sigara/puro/pipo içen kimse
smoker
smokers throat tıb
smoker
{i} sigara tiryakisi

Ben hiç sigara tiryakisi olmadım. - I have never been a smoker.

Tom bir sigara tiryakisi. - Tom is a chain smoker.

smoker
içenlere mahsus vagon veya kompartıman
smoker
{i} sigara içilen bölüm
smoker
{i} sigara içen kimse
English - English
smoker
a person who smokes tobacco

    Hyphenation

    a per·son who smokes to·bac·co

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu smōks tıbäkō

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈsmōks təˈbaˌkō/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈsmoʊks təˈbæˌkoʊ/
Favorites