English - Turkish
Definition of a person who sings in English Turkish dictionary
- singer
- şarkıcı
Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.
-The singer is famous not only in Japan but also in Europe.
Favori şarkıcım Kylie Minogue'dur.
-My favorite singer is Kylie Minogue.
- singer
- şantör
- songster
- şarkıcı
- singer
- şarkı söyleyen kimse
- singer
- hanende
- singer
- {i} ötücü kuş
- singer
- {i} şantöz
- singer
- muganni
- singer
- ozan
- singer
- {i} aşık
- singer
- şair
O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.
-She's famous as a singer but not as a poet.
- songster
- {i} şarkı kitabı
- songster
- okuyucu
- songster
- hanende
- songster
- songstressşarkıcı kadın
Related Terms
a person who sings
Hyphenation
a per·son who singsTurkish pronunciation
ı pırsın hu sîngzPronunciation
/ə ˈpərsən ˈho͞o ˈsəɴɢz/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈsɪŋz/
Resimler
History
Favorites