a person who sells something

listen to the pronunciation of a person who sells something
English - Turkish

Definition of a person who sells something in English Turkish dictionary

vendor
{i} satıcı

Linux'u destekleyen satıcılar var. - There are also vendors who support Linux.

Meyve satıcısı Bak ama dokunma diyor. - Look but don't touch, says the fruit vendor.

vendor
{i} satış makinesi
vendor
(Askeri) MÜTEAHHİT, SATICI, BAYİİ: Kara ordusuna mal satan bir şahıs ortaklık şirket veya acente
vendor
satıcı, sağlayıcı
vendor
(Ticaret) taşeron
vendor
satıcı firma
vendor
müteahhit
vendor
(Ticaret) tedarikçi
vendor
(Bilgisayar) sağlayan
vendor
Sokak satıcısı

Ben onu bir sokak satıcısından satın aldım. - I bought that from a street vendor.

English - English
vendor
a person who sells something

    Hyphenation

    a per·son who sells some·thing

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu selz sʌmthîng

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˈselz ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˈsɛlz ˈsʌmθɪŋ/
Favorites