a person who routinely spends time at a particular location

listen to the pronunciation of a person who routinely spends time at a particular location
English - Turkish

Definition of a person who routinely spends time at a particular location in English Turkish dictionary

rat
{i} sıçan

Sıçanlar veba taşırlar. - Rats carry the plague.

Bir sıçan yolu koşarak geçti. - A rat ran across the road.

rat
{i} muhbir
rat
{i} fare

Fare bir sopayla Tom tarafından öldürüldü. - The rat was killed by Tom with a stick.

Fareler batan gemiyi terkederler. - Rats leave a sinking ship.

rat
iri fare
rat
kalleşlik etmek
rat
kalleş
rat
sözünden dönmek
rat
dönek
rat
argo oyunbozan
rat
{f} hainlik etmek
rat
{f} ihbar etmek
rat
on ile
rat
kadınların saçını kabarık göstermek için kullanılan ufak ilâve parça
rat
argo gammazlamak
rat
{f} argo oyunbozanlık etmek
rat
Mus

Benim kedimin ve senin evcil farenin iyi geçineceklerini düşünüyor musun? - Do you think my cat and your pet rat will get along well together?

Benim Boston'da yaşamayı Chicago'da yaşamaya tercih edeceğimi gerçekten düşünüyor musun? - Do you really think I'd rather live in Boston than Chicago?

rat
Norway rat göçmen
rat
{f} parti değiştirmek
English - English
rat

He loved hockey and was a devoted rink rat.

a person who routinely spends time at a particular location

    Hyphenation

    a per·son who rou·tine·ly spends time at a par·ti·cu·lar lo·ca·tion

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu rutinli spendz taym ät ı pırtîkyılır lōkeyşın

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ro͞oˈtēnlē ˈspendz ˈtīm ˈat ə pərˈtəkyələr lōˈkāsʜən/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ruːˈtiːnliː ˈspɛndz ˈtaɪm ˈæt ə pɜrˈtɪkjəlɜr loʊˈkeɪʃən/
Favorites