a person who represents others

listen to the pronunciation of a person who represents others
English - Turkish

Definition of a person who represents others in English Turkish dictionary

representative
{s} temsil eden
representative
{i} temsilci

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır. - Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.

representative
(sıfat) temsil eden, temsilci, temsilen, sembolik, kişileştiren, örnek, tipik, karakteristik
representative
vekil
representative
örnek

Tom her zaman örnek bir hükümete olumlu baktı. - Tom has always favored representative government.

representative
{s} temsilen
representative
{s} karakteristik

Karakteristik demokrasi, ülke yönetiminin bir şeklidir. - Representative democracy is one form of government.

representative
{i} milletvekili

Bizim milletvekili yeni vergi planına karşı çıktı. - Our representative argued against the new tax plan.

representative
{i} tipik örnek
representative
{i} acenta
representative
{i} mümessil
representative
{s} kişileştiren
representative
{s} tipik
English - English
representative
a person who represents others

    Hyphenation

    a per·son who represents others

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu reprızents ʌdhırz

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ˌreprəˈzents ˈəᴛʜərz/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ˌrɛprəˈzɛnts ˈʌðɜrz/
Favorites