a person who lives in a community association, whether owner or tenant

English - Turkish

Definition of a person who lives in a community association, whether owner or tenant in English Turkish dictionary

Related Terms

resident

{i} sakin

Tom ve Mary uzun süreli sakinlerdir. - Tom and Mary are longtime residents.

Edo sakinleri için yılın ilk palamudu borç para almak anlamına gelse bile alınması gereken bir şeydi. - For the residents of Edo, the first bonito of the year was something that had to be bought, even if it meant borrowing money.

resident

{i} yerleşmiş olan kimse

resident

{i} ikamet eden kimse

resident

{s} yerleşmiş

resident

kalıcı

resident

yurtiçinde yerleşik

resident

şantiye

resident

{i} oturan

Oturanlar gürültü hakkında şikayette bulundular. - The residents made complaints about the noise.

Oturanların yarısından fazlası plana karşı çıkıyor. - More than half the residents are opposed to the plan.

resident

(isim) oturan, oturan kimse, ikamet eden kimse, sakin, yerli, yerleşmiş olan kimse, stajyer doktor, genel vali (sömürge)

resident

{s} göç etmeyen

resident

(Avrupa Birliği) mukim, ikamet eden

resident

{s} aslında bulunan

resident

(sıfat) oturan, yerlisi, yerleşmiş, göç etmeyen

resident

{i} stajyer doktor

resident

{i} sakin, bir yerde oturan kimse

resident

{i} yerli

resident

{i} oturan kimse

resident

bir sömürgede veya himaye altında bulunan bir memlekette hami devlet mümessili

English - English

Definition of a person who lives in a community association, whether owner or tenant in English English dictionary

resident

Hyphenation

a per·son who lives in a com·mu·ni·ty association, wheth·er own·er or ten·ant