a person who is not affiliated with a fraternity or sorority

listen to the pronunciation of a person who is not affiliated with a fraternity or sorority
English - Turkish

Definition of a person who is not affiliated with a fraternity or sorority in English Turkish dictionary

independent
{s} bağımsız

O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi. - In those days, America was not independent of the United Kingdom.

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

independent
{s} özgür

O, akıllı ve özgür bir kız. - She's a smart and independent girl.

Ben daha özgür olmak istiyorum. - I want to be more independent.

independent
{s} hür
independent
{s} serbest
independent
bağımsız olmak

John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi. - John wanted to be completely independent of his family.

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar. - Teenagers want to be independent of their parents.

independent
independentlybağımsız olarak
independent
birbirini etkilemeden
independent
{s} maddi yönden bağımsız
independent
{s} başına buyruk

Tom çok başına buyruktu. - Tom was very independent.

Büyük annem başına buyruk birisidir. - My grandma is a very independent person.

independent
{s} (ekonomik açıdan) bağımsız, kendi geliri ile geçinebilen
independent
{s} kendi geçimini sağlayan
independent
(Askeri) MÜSTAKİL GEMİ: Donanma kontrolu altında tek başına ve bir harp gemisinin refakati olmaksızın seyreden bir ticaret gemisi
independent
bağımsız kimse
independent
kendi geliri ile geçinebilen
English - English
independent
a person who is not affiliated with a fraternity or sorority

    Hyphenation

    a per·son who I·s not af·fi·li·a·ted with a fra·ter·ni·ty or so·ro·ri·ty

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu îz nät ıfîlieytıd wîdh ı frıtırnıti ır sırôrıti

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o əz ˈnät əˈfəlēˌātəd wəᴛʜ ə frəˈtərnətē ər sərˈôrətē/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ɪz ˈnɑːt əˈfɪliːˌeɪtəd wɪð ə frəˈtɜrnətiː ɜr sɜrˈɔːrətiː/
Favorites