a person who inherits some title or office

listen to the pronunciation of a person who inherits some title or office
English - Turkish

Definition of a person who inherits some title or office in English Turkish dictionary

heir
varis

Hangi prens tahtın meşru varisi? - Which prince is the legitimate heir to the throne?

Kraliçe kral için bir erkek varis üretemekte başarısız oldu. - The queen failed to produce a male heir for the king.

successor
{i} halef

Ben zaten halefimi seçtim. - I've already picked my successor.

Sizin halefiniz zaten seçildi. - Your successor has already been chosen.

successor
{i} varis

Tahtın varisi öldürüldü. - The successor to the throne was killed.

heir
{i} mirasçı

Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü. - The property was divided equally among the heirs.

Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı. - The rich merchant adopted the boy and made him his heir.

successor
ardıl
successor
{i} halef; vâris
successor
takipçi
successor
(Kanun,Teknik) mirasçı
heir
kalıtçı
successor
Arkasından gelen
heir
(Kanun) kendisine miras kalan şahıs
heir
{i} vâris, mirasçı, kalıtçı
English - English
successor
heir
a person who inherits some title or office

    Hyphenation

    a per·son who inherits some ti·tle or of·fice

    Turkish pronunciation

    ı pırsın hu înherıts sʌm taytıl ır ôfıs

    Pronunciation

    /ə ˈpərsən ˈho͞o ənˈherəts ˈsəm ˈtītəl ər ˈôfəs/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ɪnˈhɛrəts ˈsʌm ˈtaɪtəl ɜr ˈɔːfəs/
Favorites