English - Turkish
Definition of a person who has successfully completed a degree course in English Turkish dictionary
- graduate
- mezun
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
-I graduated from an American school in France.
O, Tokyo Üniversitesi'nden mezun oldu.
-He graduated from Tokyo University.
- graduate
- {f} mezun etmek
- graduate
- derecelemek
- graduate
- lisansüstü
Laboratuarda iki tane lisansüstü öğrenci beni bekliyorlardı.
-In the lab, two graduate students were waiting for me.
Birkaç lisansüstü öğrenci dahil olmak üzere son birkaç yıldır birçok insanla çalıştım.
-I've worked with many people over the last few years, including several graduate students.
- graduate
- (Tıp) graduat
- graduate
- diploma vermek
- graduate
- (birdemden) mezun olmak
- graduate
- hangise kursu/okulu bitirmiş
- graduate
- {f} derecelere ayrılmak
- graduate
- (fiil) derecelendirmek, sınıflandırmak, mezun etmek, diploma vermek, mezun olmak, bitirmek, derecelere ayrılmak, ayrılmak
- graduate
- {i} mezun kimse, mezun
- graduate
- lisansüstü/mezun
- graduate
- {f} from -den mezun olmak; -i mezun etmek
- graduate
- {i} master öğrencisi
Tom master öğrencisi.
-Tom is a graduate student.
- graduate
- {s} lisans üstü
- graduate
- bir eğitimi tamamlamış kimse
- graduate
- (Tıp) Üzerinde derece işaretleri olan ölçü bardağı
- graduate
- (sıfat) mezun, üniversite mezunu, master öğrencisi, lisans üstü, diplomalı
- graduate
- {f} ayrılmak
Related Terms
English - English
Definition of a person who has successfully completed a degree course in English English dictionary
- graduate
a person who has successfully completed a degree course
Hyphenation
a per·son who has suc·cess·ful·ly com·plet·ed a de·gree courseTurkish pronunciation
ı pırsın hu hız sıksesfıli kımplitıd ı dîgri kôrsPronunciation
/ə ˈpərsən ˈho͞o həz səkˈsesfəlē kəmˈplētəd ə dəˈgrē ˈkôrs/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː həz səkˈsɛsfəliː kəmˈpliːtəd ə dɪˈɡriː ˈkɔːrs/
Resimler
Favorites