English - Turkish
Definition of a person who gives private instruction (as in singing or acting) in English Turkish dictionary
- coach
- {f} yetiştirmek
- coach
- -i çalıştırmak
- coach
- {f} özel ders ver
Tom ona özel ders vermemi istiyor.
-Tom wants me to coach him.
- coach
- antrenör
İyi bir antrenör bu takımı eğitir.
-A good coach trains this team.
Tom'un beden eğitimi öğretmeni Mary'nin basketbol antrenörüdür.
-Tom's gym teacher is Mary's basketball coach.
- coach
- fayton
- coach
- yolcu otobüsü
- coach
- {i} özel öğretmen
- coach
- {f} antrenman yaptırmak
- coach
- {i} koç
Koç ona biraz iyi tavsiye verdi.
-The coach gave him some good advice.
Ben bir koç çalıştırmak istiyorum.
-I wanted to hire a coach.
- coach
- {i} çalıştırıcı
- coach
- (fiil) eğitmek, yetiştirmek, hazırlamak, özel ders vermek, antrenman yaptırmak, özel hocalık yapmak; araba ile gezmek
- coach
- {f} özel ders vermek
- coach
- {i} posta arabası
O, posta arabasını soydu.
-He robbed the mail coach.
- coach
- {i} yolcu arabası,yolcu otobüsü
- coach
- {f} araba ile gezmek
- coach
- çalıştırmak
Ben bir koç çalıştırmak istiyorum.
-I wanted to hire a coach.
- coach
- {i} yolcu vagonu
- coach
- {f} eğitmek
- coach
- {i} ucuz tarifeli bölme
Related Terms
a person who gives private instruction (as in singing or acting)
Hyphenation
a per·son who gives pri·vate in·struc·tion (as in sing·ing or acting)Resimler
Favorites