a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person

listen to the pronunciation of a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person
English - Turkish

Definition of a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person in English Turkish dictionary

somebody
{i} biri

Biri onu küvette boğmuştu. - Somebody had drowned her in the bathtub.

Merdivenlerden yukarı gelen birisi var. - There's somebody coming up the stairs.

somebody
{i} birisi

Merdivenlerden yukarı gelen birisi var. - There's somebody coming up the stairs.

Birisi telefona cevap verebilir mi? - Can somebody get that?

somebody
bir kimse
somebody
önemli birisi
somebody
{i} kimisi
somebody
{z} biri, birisi, bir kimse: Somebody telephoned you. Biri sana telefon etti. i., k.dili. önemli biri, hatırı sayılır biri
somebody
{i} şahsiyet
somebody
hatırı sayılır kimse
somebody
{i} önemli kimse

Ben önemli kimseyim ve önemliyim. - I am somebody and I am important.

somebody
büyük şahsiyet
somebody
{i} bazısı
somebody
{i} kimse

Fransızca anlayan kimseyi arıyorum. - I'm looking for somebody who understands French.

O onun biri olduğunu düşünüyor ama aslında hiç kimse değil. - He thinks he is somebody, but really he is nobody.

English - English
somebody
a person unknown or uncertain; a person indeterminate; some person
Favorites