a person regarded as receiving or containing something; esp

listen to the pronunciation of a person regarded as receiving or containing something; esp
English - Turkish

Definition of a person regarded as receiving or containing something; esp in English Turkish dictionary

vessel
gemi

Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü. - The vessel was loaded with coal, lumber, and so on.

Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı. - A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.

vessel
{i} tas
vessel
{i} kap

Lütfen bu kap içerisine işeyin. - Please, urinate in this vessel!

vessel
(Askeri) TEKNE: Su üzerinde seyrüsefer maksadıyla yapılan içi oyuk herhangi bir vasıta
vessel
(Askeri) gemi teknesi
vessel
(Ticaret) şilep
vessel
(Askeri) büyük tekne
vessel
fıçı

Boş fıçılar en çok ses çıkarırlar. - Empty vessels make the most sound.

vessel
(Tıp) küvet
vessel
(kova/fıçı/şişe/vb.) kap
vessel
kazan
vessel
{i} tekne, gemi
vessel
(isim) kap, tas, damar, kanal, alet, tekne, gemi
vessel
(İnşaat) kamyon kasası
vessel
{i} alet
vessel
{i} kanal
vessel
anat
vessel
tekne/kap
English - English
vessel
a person regarded as receiving or containing something; esp
Favorites