English - Turkish
Definition of a person professing or skilled in an art in English Turkish dictionary
- artist
- {i} sanatçı
Japonya'daki en büyük sanatçılardan biridir.
-He is one of the greatest artists in Japan.
Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.
-There is no room to doubt that he is a gifted artist.
- artist
- ressam
Tom iyi bir polis ressamı olan birini tanıdığını söylüyor.
-Tom says he knows someone who's a good sketch artist.
Andy Warhol çok tanınmış bir Amerikalı ressamdı.
-Andy Warhol was a very famous American artist.
- artist
- {i} artist
- artist
- {i} sanatkâr
- artist
- argo düzenbaz kimse
- artist
- sanatçı, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz
- artist
- usta
- artist
- işinde çok başarılı kimse
Related Terms
English - English
Definition of a person professing or skilled in an art in English English dictionary
- {n} artist
a person professing or skilled in an art
Hyphenation
a per·son professing or skilled in an artTurkish pronunciation
ı pırsın prıfesîng ır skîld în ın ärtPronunciation
/ə ˈpərsən prəˈfesəɴɢ ər ˈskəld ən ən ˈärt/ /ə ˈpɜrsən prəˈfɛsɪŋ ɜr ˈskɪld ɪn ən ˈɑːrt/
Resimler
Favorites