English - Turkish
Definition of a person of the male sex who has not known sexual indulgence in English Turkish dictionary
- virgin
- {s} el değmemiş
Sami hayatını bu harika el değmemiş ormanları korumaya adamıştır.
-Sami dedicated his life to protect these wonderful virgin forests.
- virgin
- {i} bakir (erkek)
- virgin
- (Astronomi) başak
- virgin
- yoz
- virgin
- (Arılık) çiftleşmemiş
- virgin
- erden
- virgin
- saf
- virgin
- kız
Çoğu bakirenin sağlam bir kızlık zarı vardır.
-Most virgins have an intact hymen.
Bir eşarp takan o kız bakire.
-That girl who's wearing a scarf is a virgin.
- virgin
- bozulmamış
- virgin
- temiz
- virgin
- dokunulmamış
- virgin
- afif
- virgin
- baki reye yakışır
- virgin
- Hazreti Meryem
- virgin
- {s} kullanılmamış, dokunulmamış
- virgin
- {i} bakire, kız
- virgin
- virgin forest bakir orman
- virgin
- Virgin Queen ingiltere kraliçesiElizabeth
- virgin
- (isim) bakire, bakir erkek
Related Terms
English - English
Definition of a person of the male sex who has not known sexual indulgence in English English dictionary
- virgin
a person of the male sex who has not known sexual indulgence
Hyphenation
a per·son of the male sex who has not known sex·u·al in·dul·genceTurkish pronunciation
ı pırsın ıv dhi meyl seks hu hız nät nōn sekşuıl îndʌlcınsPronunciation
/ə ˈpərsən əv ᴛʜē ˈmāl ˈseks ˈho͞o həz ˈnät ˈnōn ˈseksʜo͞oəl ənˈdəlʤəns/ /ə ˈpɜrsən əv ðiː ˈmeɪl ˈsɛks ˈhuː həz ˈnɑːt ˈnoʊn ˈsɛkʃuːəl ɪnˈdʌlʤəns/
Resimler
History
Favorites