a person appointed to mete, a measurer

listen to the pronunciation of a person appointed to mete, a measurer
English - Turkish

Definition of a person appointed to mete, a measurer in English Turkish dictionary

meter
{i} sayaç

Evde akıllı sayaç takılı. - This house has a smart meter.

meter
{i} metre

Tsunami dalgalarının on metre ya da daha az olacağı beklenmektedir. - It is expected that the tsunami surge will be ten meters or less.

Bu ipin bir metresi 200 yen. - This rope is 200 yen a meter.

meter
{i} ölçü

Bu ağacın etrafı üç metre ölçülür. - This tree measures three meters around.

meter
ölçü/sayaç/metre
meter
şiir vezin
meter
ölçer
meter
ölçme aygıtı
meter
Aİ.metre
meter
saat

Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı. - It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.

meter
{i} vezin
meter
water meter su sayacı
meter
{f} ölçmek
meter
gasmeter havagazı sayacı
meter
(fiil) ölçmek
meter
{i} taksimetre

Tom taksi şoförüne taksimetrenin söylediğinin iki katını ödedi. - Tom paid the taxi driver twice what the meter said.

meter
{f} saat ile ölçmek
English - English
{n} meter
A person appointed
appointee
a person appointed to mete, a measurer
Favorites