a period of time when something is available

listen to the pronunciation of a period of time when something is available
English - Turkish

Definition of a period of time when something is available in English Turkish dictionary

window
pencere

Bana pencereyi açık bırakmamı söyledi. - He told me to leave the window open.

Pencereler açık uyuma. - Don't sleep with the windows open.

window
{i} cam

Yangın durumunda, bu camı kır. - In case of fire, break this window.

Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı. - The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.

period of time
zaman periyodu
period of time
süre

O belirsiz bir süre için bir akıl hastanesine gönderildi. - She was sent to a psychiatric hospital for an indefinite period of time.

Ben bir süre için onun bakımını üstlendim. - I looked after him for a period of time.

period of time
zaman dilimi
window
vitrin

Teşhir vitrine bakmaktan vazgeçti. - She stopped looking at the show window.

Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi. - The new fur coats were displayed in the window.

a period of
bir dönemi
window
{f} pencerele

Bu pencereler güneye bakıyorlar. - These windows look to the south.

Oturma odamda geniş pencereler var. - My living room has wide windows.

window
gösteriş
window
(Askeri) HAİL LEVHA: Bir radar karşı tedbiri olarak, frekans mesafesi şeritler halinde, genellikle uçaklardan bırakılan veya mermi ya da roketlerden fırlatılan ince madeni levha, tel veya çubuklar. Ayrıca bakınız: "chaff"
window
pencere,v.pencerele: n.pencere
window
göz boyama
window
{i} camekân
window
{i} radarı şaşırtmak için uçaktan saçılan mermi
English - English
window

launch window; window of opportunity.

period of time
an amount of time; "a time period of 30 years"; "hastened the period of time of his recovery"; "Picasso's blue period"
period of time
{i} amount of time, length of time
period of time
a while
a period of time when something is available

    Hyphenation

    a pe·ri·od of time when some·thing I·s a·vail·a·ble

    Turkish pronunciation

    ı pîriıd ıv taym hwen sʌmthîng îz ıveylıbıl

    Pronunciation

    /ə ˈpərēəd əv ˈtīm ˈhwen ˈsəmᴛʜəɴɢ əz əˈvāləbəl/ /ə ˈpɪriːəd əv ˈtaɪm ˈhwɛn ˈsʌmθɪŋ ɪz əˈveɪləbəl/
Favorites