a perfume; an aroma; as, the bouquet of wine

listen to the pronunciation of a perfume; an aroma; as, the bouquet of wine
English - Turkish

Definition of a perfume; an aroma; as, the bouquet of wine in English Turkish dictionary

bouquet
{i} demet

Ne tür bir buket istersiniz? Ben bir demet gül istiyorum! - What kind of bouquet would you like? I would like a bunch of roses!

bouquet
şarap koku
bouquet
{i} buket

Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti. - The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.

Bana bir buket çiçek sundu. - He presented me with a bouquet of flowers.

bouquet
(şarap) koku
bouquet
{i} bir şaraba özgü koku
bouquet
{i} övgü
bouquet
{i} deste
bouquet
{i} kompliman
bouquet
{i} çiçek demeti
bouquet
{i} şarap kokusu
bouquet
{i} iltifat
bouquet
övgü/buket
English - English
bouquet
a perfume; an aroma; as, the bouquet of wine
Favorites