a pause in playing

listen to the pronunciation of a pause in playing
English - Turkish

Definition of a pause in playing in English Turkish dictionary

rest
{f} dinlenmek

Tom, bütün gün çalışıyordu, dinlenmek istedi. - Tom, who had been working all day, wanted to have a rest.

Çok yorgun olduğumdan dolayı dinlenmek için durdum. - Becoming very tired, I stopped to rest.

rest
{i} hareketsizlik
rest
(Ticaret) geri kalan miktar
rest
(Askeri) RAHAT DURUŞU, İSTİRAHAT: Sıra dahilinde sınırlı kımıldama, konuşma ve sigara içme serbestisi. Rahat komutunda erler bir ayaklarını sıra dahilindeki yerlerinde tutarlar
rest
dem alış
rest
işlemezlik
rest
bağlı olmak
rest
huzur

Tom sabırsız ve huzursuzdu. - Tom was impatient and restless.

Arkadaşımın gelmesini çok uzun süre beklemek zorunda kaldığımda huzursuz hissediyorum. - I feel restless when I have to wait too long for my friend to show up.

rest
güvenmek
rest
dayamak
rest
dincelmek
rest
es
rest
durup dinlenmek
rest
gömülü olmak
rest
mesnet
rest
{f} aynen kalmak
rest
(fiil) dinlenmek, mola vermek, uyumak, istirahat etmek, uzanmak, yatmak, ebedi istirahatte olmak, dayanmak, yaslanmak, durmak, dinlendirmek, dikmek (bakış), dayamak, koymak, çıkarmak, gömülü olmak, olmaya devam etmek, aynen kalmak
rest
{i} uyku

Ben iyi bir gece uykusu uyumanı istiyorum. - I want you to get a good night's rest.

rest
{f} koymak
rest
oturtmak
English - English
rest
a pause in playing

    Turkish pronunciation

    ı pôz în pleyîng

    Pronunciation

    /ə ˈpôz ən ˈplāəɴɢ/ /ə ˈpɔːz ɪn ˈpleɪɪŋ/
Favorites