a path or track roughly blazed through wild or hilly country

listen to the pronunciation of a path or track roughly blazed through wild or hilly country
English - Turkish

Definition of a path or track roughly blazed through wild or hilly country in English Turkish dictionary

trail
yavaşça gezdirmek
trail
(Kanun) lüzumu muhakeme
trail
düşmek
trail
süzülmek
trail
izini sürmek
trail
keçiyolu
trail
{f} peşinden sürükle
trail
kuyruk
trail
geri kalmak
trail
{f} sürüklenmek
trail
{f} sürünmek
trail
{f} izlemek
trail
{f} yerde uzamak (bitki)
trail
geriden izlemek
trail
{f} sürüklemek
trail
(hafif şeyleri) sürümek, sürüklemek; sürünmek, sürüklenmek: He trailed his leg as he walked. Yürürken bacağını sürüklüyordu. Her skirt
trail
{f} incecik tütmek
trail
(Askeri) ARABA YOLU: Ancak yaya birlik, mekkare ve hafif silah taşıma araçlarının (kariyer) geçmesine elverişli dar yol
trail
{i} patika

Benim evim bir bisiklet patikasının yanında. - My house is near a bike trail.

Bu patika nereye çıkıyor? - Where does this trail lead?

English - English
trail
a path or track roughly blazed through wild or hilly country

    Hyphenation

    a path or track rough·ly blazed through wild or hil·ly coun·try

    Turkish pronunciation

    ı päth ır träk rʌfli bleyzd thru wayld ır hîli kʌntri

    Pronunciation

    /ə ˈpaᴛʜ ər ˈtrak ˈrəflē ˈblāzd ˈᴛʜro͞o ˈwīld ər ˈhəlē ˈkəntrē/ /ə ˈpæθ ɜr ˈtræk ˈrʌfliː ˈbleɪzd ˈθruː ˈwaɪld ɜr ˈhɪliː ˈkʌntriː/
Favorites