Buzlu bir yama üzerinde kaydım.
- I slipped on an icy patch.
Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
- When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
- My mother had to patch my pants.