a passage or gate from inside someplace to the outside, outgang

English - Turkish

Definition of a passage or gate from inside someplace to the outside, outgang in English Turkish dictionary

Related Terms

exit

{f} çıkmak

exit

{i} çıkış

Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır. - The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.

Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır. - Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.

exit

çıkak

exit

(Tıp) ekşit

exit

(Tıp) egzoftalmiye ait

exit

çıkış yeri

exit

{f} çık

Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır. - Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.

Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır. - The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.

exit

gitmek

exit

f çıkmak

exit

{f} sahneden çıkmak

exit

tiyatro çıkar

exit

çıkış çıkış

exit

{i} sahneden çıkma

exit

{i} ölüm

exit

(Tıp) Bakınız: exitus

exit

(Askeri) ÇIKIŞ: Bir yordama en son icra edilen ve genellikle yordamdan programın başka bir bölümüne veya bir kontrol yordamıyla giden bir komut. 2. ÇIKIŞ YERİ: Özellikle dağlık arazide, boğaz ve geçitlerin düzlüğe çıkan ağızlardan herhangi biri. 3. ÇIKIŞ: Bu gibi yerlerden düzlüğe çıkış. 4. ÖLÜM: "age of exit". Ölüm anındaki yaş

exit

{f} ölmek

English - English

Definition of a passage or gate from inside someplace to the outside, outgang in English English dictionary

exit

She stood at the exit of the house looking back and waving at those inside.

Hyphenation

a pas·sage or gate from in·side some·place to the outside, outgang