a particular state of being

listen to the pronunciation of a particular state of being
English - Turkish

Definition of a particular state of being in English Turkish dictionary

condition
kondüsyon
condition
koşula bağlamak
condition
sağlık durumu
condition
şart

Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var. - There is an urgent need for improved living conditions.

Bana yardım etmen şartıyla onu yaparım. - I will do it on the condition that you help me.

condition
alıştırmak
condition
koşul

O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir. - That politician is well versed in internal and external conditions.

Sağlık başarı için önemli bir koşuldur. - Health is an important condition of success.

condition
şartlandırmak
condition
{f} programlamak
condition
in good condition iyi durumda
condition
{i} mevki
condition
bozulmamış on condition that şartıout of conditio
condition
(İnşaat) durum, şart, koşul
condition
{i} medeni durum
condition
(fiil) koşullandırmak, şarta bağlamak, şart koşmak; belirlemek; alıştırmak, eğitmek; forma sokmak, programlamak, denemek; ikmale bırakmak
condition
{f} denemek
condition
(isim) koşul, şart, durum, hal, alem, kondisyon, form, mevki, kayıt, medeni durum, ikmal, bütünleme
condition
durum,v.şart koş: n.koşul
condition
{i} form

Bir atlet formda olmalıdır. - An athlete must keep in good condition.

English - English
condition

Aging is a condition over which we are powerless.

a particular state
{n} speciality
a particular state of being

    Hyphenation

    a par·ti·cu·lar state of be·ing

    Turkish pronunciation

    ı pırtîkyılır steyt ıv biîng

    Pronunciation

    /ə pərˈtəkyələr ˈstāt əv ˈbēəɴɢ/ /ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈsteɪt əv ˈbiːɪŋ/
Favorites