a part or other object per hundred

listen to the pronunciation of a part or other object per hundred
English - Turkish

Definition of a part or other object per hundred in English Turkish dictionary

percent
{i} hisse

Onun, şirkette yüzde 10'luk bir hissesi var. - She has a 10 percent interest in the company.

Tom bu şirkette yüzde otuzluk bir hisseye sahip. - Tom has a thirty percent interest in the company.

percent
yüzde

Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar. - Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

percent
i., s. yüzde: ten percent of his salary maaşının yüzde onu. a two percent price hike yüzde iki oranında bir zam
percent
{i} faiz getiren değerli kâğıt
percent
(Tıp) Yüzde, %.%_vKeyReturn% percentage Yüzde oranı
percent
{i} kâr payı
English - English
percent

A resolution must receive fifty-one percent of the votes to pass.

a part or other object per hundred

    Hyphenation

    a part or oth·er ob·ject per hun·dred

    Turkish pronunciation

    ı pärt ır ʌdhır ıbcekt pır hʌndrıd

    Pronunciation

    /ə ˈpärt ər ˈəᴛʜər əbˈʤekt ˈpər ˈhəndrəd/ /ə ˈpɑːrt ɜr ˈʌðɜr əbˈʤɛkt ˈpɜr ˈhʌndrəd/
Favorites