a part of this globe; a region; a country; land

listen to the pronunciation of a part of this globe; a region; a country; land
English - Turkish

Definition of a part of this globe; a region; a country; land in English Turkish dictionary

earth
toprak

Petrichor - kuru toprağa yağmur düştüğünde dünyevi koku; yağmurdan sonra toprak kokusu. - Petrichor - (noun) the earthy scent when rain falls on dry soil; the smell of earth after rain.

Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır. - About one third of the earth's surface is land.

earth
(isim) yeryüzü, toprak, kara, yer, in
earth
(Jeoloji) yeryuvarı
earth
(Otomotiv) elektrikte toprak
earth
(Coğrafya) yerküresi
earth
şasi kablosu
earth
topraklama hattı
earth
yerküre

Yerküre gezegenlerden bir tanesidir. - The earth is one of the planets.

earth
hayvan ini
earth
yer

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir. - In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.

earth
dünya

Dünyayı korumanın önemini biliyorlar. - They know the importance of protecting the earth.

Dünya portakal şeklindedir. - The earth is the shape of an orange.

earth
toprak hattı
earth
doğa

Dünyanın tek doğal uydusu aydır. - The only natural satellite of the Earth is the Moon.

Dünyanın ayı doğal bir uydudur. - The earth's moon is a natural satellite.

earth
toprakla

Tohumları biraz toprakla örtün. - Cover the seeds with a little earth.

earth
toprak,v.toprakla: n.yeryüzü
earth
in/toprak/dünya
earth
(Tıp) Yanmaz birkaç çeşit madeni oksitler
earth
{i} in
English - English
earth
a part of this globe; a region; a country; land
Favorites