a part of the body, of land a point

listen to the pronunciation of a part of the body, of land a point
English - Turkish

Definition of a part of the body, of land a point in English Turkish dictionary

neck
(Mühendislik) boyun

O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu. - When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.

Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı. - Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.

neck
sarılmak
neck
berzah
neck
sarmaş dolaş öpüşmek
neck
kıstak
neck
yaka

Kediyi boynundan yakaladım. - I seized the cat by the neck.

Polis hırsızı yakasından yakaladı. - The police seized the robber by the neck.

neck
dil
neck
giysi boynu
neck
azami gayr
neck
{i} (elbisede) yaka
neck
boyun gibi şey
neck
(Tıp) Boyun, cervix
neck
iki kara parçasını birleştiren dil
neck
break ones neck boynu kırılmak
neck
{i} (şişede) boyun, boğaz
neck
{f} sarmaş dolaş olmak [amer.]
neck
keman sapı
English - English
{n} neck
a part of the body, of land a point
Favorites