a part of a sail rolled up, a chain of rocks

listen to the pronunciation of a part of a sail rolled up, a chain of rocks
English - Turkish

Definition of a part of a sail rolled up, a chain of rocks in English Turkish dictionary

reef
resif

Tom'un bir resif akvaryumu var. - Tom has a reef aquarium.

Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir. - Dynamite fishing is extremely destructive to reef ecosystems.

reef
{i} sığ kayalık
reef
(Askeri) mercan adası
reef
(Askeri) atol
reef
reef knot camadan bağı
reef
{i} camadan
reef
{f} camadan vurmak
reef
{f} ihtiyatlı hareket etmek
reef
{i} kayalık
reef
{f} temkinli davranmak
reef
cıvadıra bastonunu mayna etmek
reef
yelkenin bir kat camadanı
reef
{i} altınlı maden damarı
reef
reef point camadan halat
reef
camadanını bağlamak
English - English
{n} reef
a part of a sail rolled up, a chain of rocks
Favorites