a part; a portion

listen to the pronunciation of a part; a portion
English - Turkish

Definition of a part; a portion in English Turkish dictionary

pan
buz/elek/tava
pan
lavabo taşı
pan
elemek
pan
elek

Evime güneş panelleri taktığımdan beri elektrik faturam yarı yarıya azaldı. - Since I installed solar panels on my house, my energy bill has been cut in half.

Güneş panelleri güneş ışığını elektriğe dönüştürür. - Solar panels convert sunlight into electricity.

pan
acımasızca eleştirmek
pan
tava

İşte sapsız bir tava. - Here is a pan without handles.

Tom tavayı ocağa koydu. - Tom put the frying pan on the stove.

pan
(Televizyon) Sabit bir konumdan yatay (soldan sağa veya sağdan sola) kamera hareketine geçme
pan
pan çevir/elekten
pan
tuzlada tava
pan
süzmek
pan
sonuç vermeyen gayret
pan
kefe
pan
terazi gözü
pan
tüm

Yaklaşık 250 milyon yıl önce, bugün gördüğümüz tüm kıtalar Pangaea denilen büyük bir süperkıtaydılar. - About 250 million years ago, all the continents we see today were one big supercontinent called Pangaea.

Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu. - When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.

pan
(fiil) sert eleştiri yapmak, eleştirmek, tavada pişirmek
pan
panama

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship went through the Panama Canal.

Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi. - Several American warships were sent to Panama.

pan
(Askeri) PAN (KODU): Hava önlemede, arayan istasyonun bir geminin, uçağın veya diğer bir aracın veya gemideki veya görüş mesafesindeki bazı kişilerin emniyetini ilgilendiren, iletilecek çok acele bir mesaja sahip olduğu anlamındaki bir koddur
pan
maden cevherini ayırma işinde kullanllan demir tava
pan
a flash in the pan kuru gürültü
English - English
pan
a part; a portion
Favorites