a pair of toothed wheels which work together

listen to the pronunciation of a pair of toothed wheels which work together
English - Turkish

Definition of a pair of toothed wheels which work together in English Turkish dictionary

depth
{i} derinlik

Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın. - To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.

Kendimi okyanusun derinliklerine batırmak istiyorum, ki orada gözden kaybolup bir daha asla görünmeyeyim. - I want to submerge myself in the ocean depths, and to disappear there so as to never be seen again.

depth
derinliği

O ailesi için sevgisinin derinliğini gösteriyor. - That shows the depth of his love for his family.

Bu onun ailesine olan aşkının derinliğini gösterir. - It shows the depth of his love for his family.

a pair of
bir çift

Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum. - I want to buy a pair of ski boots.

Annem bana kendi yapımı bir çift eldiven verdi. - My mother gave me a pair of gloves of her own making.

depth
depth charge su altındaki herhangi bir hedefe özellikle denizaltılara atılan patlayıcı madde
depth
öz nüve depths of degradation
depth
{i} ahlâk azlığı
depth
depth of winter kışın ortası
depth
karakış
depth
kep
depth
{i} dip
depth
{i} derin yer
depth
{i} yoğunluk
depth
umman
depth
(Askeri) DERİNLİK: Bir düzlem, nokta veya cismin bir deniz göl veya nehir yüzeyi altındaki düşey mesafesi
depth
{i} bilinçaltı
depth
{i} en derin nokta
depth
depths denizin derinlikleri
depth
rezalet
English - English
depth
a pair of toothed wheels which work together

    Hyphenation

    a pair of toothed wheels which work to·geth·er

    Turkish pronunciation

    ı per ıv tudhd hwilz hwîç wırk tıgedhır

    Pronunciation

    /ə ˈper əv ˈto͞oᴛʜd ˈhwēlz ˈhwəʧ ˈwərk təˈgeᴛʜər/ /ə ˈpɛr əv ˈtuːðd ˈhwiːlz ˈhwɪʧ ˈwɜrk təˈɡɛðɜr/
Favorites