a paintbrush

listen to the pronunciation of a paintbrush
English - Turkish

Definition of a paintbrush in English Turkish dictionary

pencil
{i} kalem

İki düzine kalem satın aldım. - I bought two dozen pencils.

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın. - You must not write a letter with a pencil.

pencil
kurşunkalem

Bana başka bir kurşunkalem alabilir misin? - Can you get me another pencil?

O bana bir kurşunkalem verdi. - She gave me a pencil.

paintbrush
(isim) boya fırçası
paintbrush
boya fırça

Tom boya fırçasını yere koydu. - Tom set down his paintbrush.

Ellerinde bir boya fırçası olan herkes bir ressam değildir. - Not everyone who has a paintbrush in their hand is a painter.

paintbrush
boya fırçası

Ellerinde bir boya fırçası olan herkes bir ressam değildir. - Not everyone who has a paintbrush in their hand is a painter.

Tom boya fırçasını yere koydu. - Tom set down his paintbrush.

pencil
{f} kurşunkalemle yazmak/çizmek
pencil
pencil sharpener kalemtıraş
pencil
renkli kurşun kalem ile boyamak
pencil
edeb
pencil
{i} makyaj kalemi
pencil
karataş
pencil
kurşun kalem

Birisi kurşun kalemimi çaldı. - Someone has walked off with my pencil.

Bana kurşun kalemini ödünç verir misin? - Will you lend me your pencil?

pencil
çizmek
pencil
{f} kalem ile makyaj yapmak
pencil
{f} karakalem ile çizmek
pencil
{f} kurşunkalemle yazmak
pencil
{i} karakalem
pencil
{i} küçük resim fırçası
pencil
kurşunkalemle çizmek