Herkes yasadışı yabancılar karşı düşmanca bir tavır aldı.
- Everybody took a hostile attitude toward illegal aliens.
Bana karşı saldırgan bir tavır takındı.
- He assumed an aggressive attitude toward me.
Onun düşmanca tutumunu sevmiyorum.
- I dislike her unfriendly attitude.
Onun düşmanca bir tutumu vardı.
- She had an unfriendly attitude.
Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
- Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
Onun o davranışına dayanamam.
- I can't stand that attitude of his.