English - Turkish
Definition of a necessity or prerequisite; something required or obligatory in English Turkish dictionary
- requirement
- {i} istek
- requirement
- ihtiyaç/istek
- requirement
- gerekseme
- requirement
- gerektiri
- requirement
- (İnşaat) özellikler
- requirement
- gerek
Koleje kabul için gerekli şeyleri anlatabilir misiniz.
-Please tell me the requirements for admission to the college.
Tom gereksinimleri karşılayan birini bulamadı.
-Tom didn't find anyone who met the requirements.
- requirement
- ihtiyaç
Bu mağaza tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilir.
-This shop can supply all your requirements.
Üzgünüm, ancak ihtiyaçlarınızı karşılayamıyoruz.
-I'm sorry, but we cannot meet your requirements.
- requirement
- icap
- requirement
- {i} gereksinim
Bana göre, mutluluğun birkaç temel gereksinimi var.
-In my opinion, happiness has a few fundamental requirements.
Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım ailemin gereksinimlerini elde etmeyi başaramıyorum.
-No matter how hard I strive, I fail to achieve my parents' requirements.
- requirement
- {i} talep
- requirement
- (Avrupa Birliği) ihtiyaç,şart
- requirement
- gereksinme
- requirement
- {i} koşul
- requirement
- (Nükleer Bilimler) ister
- requirement
- (isim) ihtiyaç, istek, gerek, icap, koşul, gereklilik, gereksinim, lüzum
- requirement
- (Mukavele) şart; talep; ihtiyaç, gereksinim
- requirement
- Zorunluluk
Related Terms
English - English
Definition of a necessity or prerequisite; something required or obligatory in English English dictionary
- requirement
a necessity or prerequisite; something required or obligatory
Hyphenation
a ne·ces·si·ty or prerequisite; some·thing re·quired or ob·lig·a·to·ryPronunciation
Resimler
Favorites