Tom mahallesindeki diğer çocuklarla sık sık beyzbol oynar.
- Tom often plays baseball with other boys in his neighborhood.
Tom okuldan eve giderken çok klas bir mahalleden yürür.
- Tom walks through a very classy neighborhood on his way home from school.
Sakin bir muhitte yaşıyorum.
- I live in a quiet neighborhood.
Tom kesinlikle bu muhitten değil.
- Tom is definitely not from this neighborhood.
Yeni Yıl Günü, birçok kişi, çevre türbelerini ziyaret eder.
- On New Year's Day, many people visit neighborhood shrines.
Ben bu çevreyi çok iyi bilmiyorum.
- I don't know this neighborhood too well.
Okulun civarında yaşıyoruz.
- We live in the neighborhood of the school.
Tom'un yaşadığı aynı semtte yaşamak istiyorum.
- I want to live in the same neighborhood where Tom lives.
Bütün semti rahatsız ediyorsun.
- You're disturbing the whole neighborhood.
Bill kendi büyük arabasıyla komşularına karşı övünür.
- Bill boasts of owning the biggest car in the neighborhood.
We have just moved to a pleasant neighborhood.