English - Turkish
Definition of a nautical unit of depth in English Turkish dictionary
- cable
- (Askeri) gomina
- cable
- tel çekmek
- cable
- (Bilgisayar) kablolu
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
-The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
Tom'un bir kablolu TV'si yok.
-Tom doesn't have cable TV.
- cable
- kofre
- cable
- telgraf
- cable
- telgrafla yollamak
- cable
- tel kablo
- cable
- çıngı
- cable
- telgraf havalesi çekmek
- cable
- elektrik
Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.
-Electricity cables are made of copper.
Kablo elektrikli değil.
-The cable is not electrified.
- cable
- (fiil) kablo döşemek, kablo ile bağlamak, telgraf çekmek, kablolu yayın yapmak
- cable
- telgraf çek
- cable
- {i} den. gomene, palamar
- cable
- {f} kablolu yayın yapmak
- cable
- telgraf mesajı
- cable
- telgraf/kablo
- cable
- kablo ile raptetmek bağlamak
- cable
- kablo,v.kablola: n.kablo
- cable
- {f} kablo ile bağlamak
Related Terms
English - English
Definition of a nautical unit of depth in English English dictionary
- cable
a nautical unit of depth
Hyphenation
a nau·ti·cal Unit of depthTurkish pronunciation
ı nôtıkıl yunıt ıv depthPronunciation
/ə ˈnôtəkəl ˈyo͞onət əv ˈdepᴛʜ/ /ə ˈnɔːtəkəl ˈjuːnət əv ˈdɛpθ/
Resimler
Favorites